Kırım Anglikan Kilisesi
- Ümit AYDIN

- 2 Kas
- 2 dakikada okunur
İstanbul'un Kalbinde Saklı Bir İngiliz Mücevheri: Kırım Anıt Kilisesi

Merhaba gezi severler!
İstanbul'u keşfetmek, katmanları olan bir hazine sandığını açmaya benzer. Tam "her yerini gördüm" dediğiniz anda, Beyoğlu'nun kalabalık bir sokağından aşağı kıvrılan sakin bir yokuşta, sizi bambaşka bir ülkeye ve tarihe götüren bir yapıyla karşılaşırsınız.
İşte Tophane'ye doğru inerken karşımıza çıkan Kırım Anglikan Anıt Kilisesi (Christ Church), tam da böyle bir yer. Programımızda da detaylıca incelediğimiz bu yapı, sadece bir kilise değil, aynı zamanda uluslararası bir savaşın, diplomasinin ve İstanbul'un çok kültürlü yapısının sessiz bir tanığı.
Neden "Kırım" Kilisesi?
Bu kilisenin hikayesi, adını aldığı 1853-1856 yılları arasındaki Kırım Savaşı ile başlar. Bu savaşta Osmanlı İmparatorluğu, Rusya'ya karşı İngiltere ve Fransa ile ittifak yapmıştı. Savaşın sonunda, müttefikimiz olan İngiltere, Kırım'da hayatını kaybeden askerlerinin anısına İstanbul'da bir "anıt kilise" inşa etmek istedi.
Buradaki en önemli ve zarif detay şudur: Kilisenin inşa edileceği bu arazi, bizzat Sultan Abdülmecid tarafından İngilizlere bir dostluk ve şükran nişanesi olarak tahsis edilmiştir. Bu yapı, İstanbul'un göbeğinde duran bir barış ve ittifak anıtıdır.
Malta Taşıyla Yükselen Gotik Bir Rüya
Kilise, 1868 yılında tamamlandığında, İstanbul silüetine oldukça farklı bir imza atmıştı. Dönemin ünlü İngiliz mimarı George Edmund Street tarafından tasarlanan yapı, tipik bir Neo-Gotik stil harikasıdır. (Mimar Street, aynı zamanda Londra'daki devasa Kraliyet Adalet Mahkemesi'nin de tasarımcısıdır).
Videoda da özellikle vurguladığımız gibi, kilisenin en ayırt edici özelliği malzemesidir. İstanbul'daki diğer yapılardan farklı olarak, binada sert ve dayanıklı Malta kireçtaşı kullanılmıştır. Bu sarı-beyaz taşlar, ona o klasik İngiliz görünümünü verir.
İç Mekan: Huzur, Sanat ve Müzik
Kilisenin kapısından içeri adım attığınızda, Taksim'in kaosu bir anda dışarıda kalır. Sizi inanılmaz bir huzur ve sadelik karşılar.
Vitraylar (Stained Glass): İçerideki loş ışığı renklendiren vitraylar muhteşemdir. Özellikle dikkat çeken "Müjde" (Annunciation) penceresinde, Hristiyan sanatında Meryem Ana'nın saflığını simgeleyen zambak figürlerini görebilirsiniz.
Walker Orgu: Kilisenin kalbinde, 1887 yapımı tarihi bir "Walker" orgu bulunur. Bu org, sadece ayinlere değil, aynı zamanda İstanbul'daki klasik müzik severlerin ilgiyle takip ettiği konserlere de ev sahipliği yapar.
Koro Bölmesi (Rood Screen): Geleneksel Anglikan kiliselerinde olduğu gibi, halkın oturduğu ana bölüm (Nave) ile koronun ve din adamlarının bulunduğu kutsal alanı (Chancel) ayıran, ince ahşap oymacılığıyla dikkat çeken bir bölme bulunur.
Kapanıştan Yeniden Doğuşa
Videoda da bahsettiğimiz gibi, İstanbul'daki İngiliz cemaatinin azalmasıyla kilise 1978'de kapılarını kapatır ve bir süre bakımsız kalır. Ancak bu yapının kaderinde, tarih boyunca olduğu gibi birleştirici bir rol oynamak vardır. 1980'lerde ve 90'ların başında, ülkelerindeki iç savaştan kaçan Sri Lankalı mültecilere sığınak olur.
1991 yılında tekrar restore edilerek ibadete açılan kilise, bugün hala aktif bir Anglikan cemaatine ev sahipliği yapmakta, Pazar günleri İngilizce ayinler düzenlemekte ve bir huzur vahası olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
Eğer yolunuz Beyoğlu'na düşerse, bu tarihi ve manevi sığınağa mutlaka uğrayın. Kırım Anıt Kilisesi, size İstanbul'un sadece köprüler değil, tarihsel dostluklar da kuran bir şehir olduğunu fısıldayacaktır.



Yorumlar