top of page

Sümela Manastırı

  • Yazarın fotoğrafı: Ümit AYDIN
    Ümit AYDIN
  • 2 Kas
  • 3 dakikada okunur

Gökyüzüne Asılı İbadethane: Sümela Manastırı Rehberi

ree

Merhaba gezi severler!


Karadeniz'in sarp ve yemyeşil vadileri arasında, adeta bir kartal yuvası gibi gökyüzüne asılı duran bir yapı düşünün... Burası, Trabzon'un Maçka ilçesinde, Altındere Vadisi'ne hakim Karadağ'ın (Eski Yunanca Mela) dik yamaçlarına oyulmuş, binlerce yıllık bir inanç ve tarih merkezi: Sümela Manastırı.


Hem mimari bir mühendislik harikası hem de derin bir manevi sığınak olan Sümela, sadece Trabzon'un değil, tüm Türkiye'nin en önemli kültürel hazinelerinden biridir. Gelin, bu nefes kesici yapının hikayesine birlikte yakından bakalım.


Efsanevi Kuruluş: Bir Rüya ve Bir İkona


Her büyük mabedin olduğu gibi Sümela'nın da bir kuruluş efsanesi var. Rivayete göre, 4. yüzyılda (yaklaşık 375-385 yılları arası), Atina'dan yola çıkan Barnabas ve Sophronios adında iki keşiş, birbirlerinden habersiz aynı rüyayı görürler.


Rüyalarında Hz. Meryem, onlara Aziz Lukas'ın yaptığına inanılan ve "Panagia" (Çok Kutsal) olarak bilinen ikonanın bulunduğu yere gitmelerini ve orada bir manastır kurmalarını söyler. İki keşiş, rüyanın rehberliğinde Trabzon'a gelir, bu sarp vadide karşılaşır ve gördükleri mucizevi rüyayı birbirlerine anlatırlar. İkonayı buldukları bu mağaraya, ilk kilisenin temellerini atarlar.


"Sümela" Adı Nereden Geliyor?


Manastırın adı da en az kuruluşu kadar ilgi çekicidir. "Sümela" kelimesinin, "siyah" anlamına gelen "Melas" kökünden türediği düşünülüyor. Bu ismin iki muhtemel kaynağı var:

  1. Manastırın üzerine kurulduğu dağların koyu rengi, yani "Karadağ" (Oros Melas).

  2. Efsaneye konu olan Meryem Ana ikonasının siyaha yakın, koyu rengi.


Zamanla, "Karadağ'daki Meryem" anlamına gelen "Panagia Sou Melas" ismi, halk dilinde "Sümela"ya dönüşmüştür.


İmparatorluklar Boyunca Yükselen Manastır


Sümela, tarih boyunca farklı imparatorlukların himayesinde kalmış ve en parlak dönemini Trabzon Rum İmparatorluğu zamanında yaşamıştır.

  • Komnenos Hanedanı: Özellikle 13. yüzyıldan itibaren imparator III. Alexios Komnenos, manastıra büyük önem vermiş, burayı adeta yeniden inşa ettirmiş ve zengin bağışlarda bulunmuştur. 72 odalı bir külliye haline gelen yapı, bölgenin en önemli din ve eğitim merkezi olmuştur.

  • Osmanlı Dönemi: Sümela'nın hikayesindeki en zarif detaylardan biri de Osmanlı döneminde gördüğü saygıdır. 1461'de Trabzon'u fetheden Fatih Sultan Mehmet, manastırın haklarını koruyan özel bir ferman yayınlamıştır. Bu imtiyazlar, Trabzon'da valilik yapmış olan Yavuz Sultan Selim (5 büyük şamdan hediye etmiştir) dahil, sonraki padişahlar tarafından da korunarak devam ettirilmiştir. Bu, manastırın yüzyıllar boyunca kesintisiz bir ibadet merkezi olarak kalmasını sağlamıştır.


Kayalara Oyulan Mimari


Sümela Manastırı, tek bir bina değil, bir dağın yamacına inşa edilmiş dev bir komplekstir. Başlıca bölümleri şunlardır:

  • Ana Kaya Kilisesi: Manastırın kalbi. Doğal bir mağaranın kiliseye dönüştürülmesiyle oluşturulmuştur.

  • Freskler (Duvar Resimleri): Kilisenin hem iç hem de dış duvarları, İncil'den sahneleri (Hz. İsa ve Meryem'in hayatı, Kıyamet Günü vb.) anlatan muhteşem fresklerle kaplıdır. Bu resimler, farklı dönemlerde (özellikle 18. yüzyılda) yenilenmiştir.

  • Kütüphane, Ayazma ve Keşiş Odaları: Manastırda bir kütüphane, kutsal suyun aktığına inanılan bir ayazma, mutfak, öğrenci ve keşiş odaları gibi birçok yaşam alanı bulunur.

  • Su Kemerleri: Manastırın su ihtiyacını karşılamak için dağın yamacına inşa edilen zarif su kemerleri, yapının mühendislik dehasını gösterir.


Mübadele, Sessizlik ve Yeniden Doğuş


Manastır, 1923 yılındaki Nüfus Mübadelesi'ne kadar aktif olarak kullanılmıştır. Rahiplerin bölgeyi terk etmesiyle Sümela, uzun bir sessizlik dönemine girmiş, bu süreçte definecilerin ve doğa koşullarının tahribatına uğramıştır.


Mübadele sırasında rahiplerin, o kutsal Meryem Ana ikonası da dahil olmak üzere en değerli eşyalarını manastır yakınlarına gömdüğü bilinmektedir. Yıllar sonra, Mustafa Kemal Atatürk'ün özel izniyle ve iki ülke arasındaki iyi niyet göstergesiyle, bu kutsal emanetler yerlerinden çıkarılarak Yunanistan'a götürülmüştür. Bu eserler, bugün Yunanistan'ın Veria (Karaferye) kentinde kurulan Nea Sumela (Yeni Sümela) Manastırı'nda korunmaktadır.

2015-2021 yılları arasında Sümela Manastırı, tarihinin en kapsamlı restorasyonlarından birini geçirmiştir. Özellikle kaya ıslah çalışmalarıyla güçlendirilen ve gizli kalmış yeni fresklerin ortaya çıkarıldığı bu restorasyon sonrası manastır, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ndeki yerini sağlamlaştırarak tüm görkemiyle ziyaretçilerini yeniden ağırlamaya başlamıştır.


Sümela'yı ziyaret etmek; sadece bir yapıya değil, sarp kayalıklara tutunan bir inancın, doğanın ve tarihin iç içe geçtiği binlerce yıllık bir hikâyeye tanıklık etmektir.


 
 
 

Yorumlar


Explore with Hope On Hope Off

bottom of page